Değerli anne-babalar, Alman eğitim sisteminde öğrenci kavramı ve öğrencinin rolü değişti. Artık öğretmenin sadece anlatıp, öğrencinin de dinlediği bir eğitim anlayışı yok. Öğrencinin aktif olarak derse katıldığı, oyunlar oynayarak kendi kendine öğrendiği bir eğitim sistemi bulunuyor.
Devam >>Değerli anne-babalar, çocuğunuzun gideceği ilkokul, ikamet ettiğiniz mahalle baz alınarak belirlenir. Fakat anne ve babanın, çocuğuna uygun olacağını düşündüğü okulu seçme hakkı bulunmaktadır.
Devam >>Eğer çocuğun zihinsel ve sosyal gelişimi yeterliyse ve veli de isterse çocuklar 5.5 yaşında ilkokula başlayabilir. Ancak bu zorunluluk değildir. Kararı anne-baba verebilir. Bu nedenle velinin çocuğunun durumunu çok iyi tanıyor olması gerekir. Çocuğunuz, sosyal gelişimini tamamlamış ve başlayacağı yeni bir sürece hazır olmalı.
Devam >>Anne ve babaların okul öncesi en çok kafalarını karıştıran konulardan biri de çocuğun okul öncesi okuma-yazmayı öğrenip öğrenmemesi konusudur. Bu konuda elbette kesin bir kural yok. Ancak biz öğretmenler tecrübelerimizden yola çıkarak, bunu tavsiye etmiyoruz. Üstelik çocuğun ilkokula başlamadan önce okuma-yazmayı öğrenmesi onun üstün zekalı olduğu anlamına gelmez.
Devam >>Alman eğitim sistemine göre öğrencinin hangi ortaöğretim kurumuna gideceği 4. ya da 6. sınıfın sonunda belirleniyor.Öğretmenler bu değerlendirmeyi yaparken yarıyıl karnelerinin ortalamalarını temel alır. Almanya'daki eğitim, eyaletlerin sorumluluğunda olduğu için tabii ki bu durum eyaletlere göre bir takım farklılıklar gösterebilir.
Devam >>Sevgili anne-babalar, çocukların okuldaki başarısının birçok etkenleri var. Bunlardan biri de okul-veli ilişkisidir. Okul idaresi ve öğretmenlerle veli arasındaki sağlıklı iletişim, çocuğun başarısında da etkili olacaktır.
Devam >>Almanya'da yasalar çerçevesinde çocukların okula gitme zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak zorunluluk çocuğun okula gitmesini motive eden bir özellik değildir. Olmamalıdır da. Eğer bir çocuk okula gitmek istemiyorsa bunun birçok sebebi olabilir.
Devam >>Sevgili anne ve babalar, "Ben uyarmasam ödevi umurunda bile değil" dediğinizi duyar gibiyim. Aslında ödev çocuklar için sıkıcı bir görevdir. Bu sorunu, ev ödevinin bir görev, bir zorunluluk yerine, öğrenmenin bir aracı olduğunu vurgulayarak aşabilirsiniz.
Devam >>